Son 5 Başlık  1: İNSANLARLA İYİ GEÇİNMEK..
  2: DÜNYA HAYATI - ŞEYTAN - NEFİS..
  3: Eroğlu Erler..
  4: KARADELİKLER: BÜYÜK BİR YEMİN..
  5: ASLOLAN HAYATTIR HAYATTA BEŞİK..
Son 5 Haber   1: Haluk Erol Vefaat Etmiştir.....
  2: Yusuf Bozkurt Vefaat Etmiştir...
  3: İtibar(Eyti) Aksoy Vefaat Etmi..
  4: Edip Güngör Vefaat Etmiştir...
  5: Hüsnü Öztürk Vefaat Etmiştir...
Son 5 Dosya
Son 5 içerik  1: Radyo Giris..
  2: Resim Yükleme..
  3: Hemseri Ekleme..
  4: Video Mb Kücültme..
  5: Video Ekleme..
Giriş yada Kayıt OlŞuan Bağlı
  Misafir:44
  Üye:0
  Toplam: 44
  Toplam Üye: 601
Sarıkent Kasabası Internet Sitesi :: Başlığı Görüntüle - PEYGAMBER'DEN ELLİBEŞ ALTIN ÖĞÜT ve ON NASİHAT -1-
 Pano Kılavuzu  •  Arama  •  Üye Listesi  •  Gruplar  •  Hesabınız  •  Kişisel İletiler  •  Oturum Aç •  KURALLAR
 PEYGAMBER'DEN ELLİBEŞ ALTIN ÖĞÜT ve ON NASİHAT -1- Sonraki başlık »
« Önceki başlık
Yeni Başlık GönderCevap Gönder
Yazar İleti
Unver

Site Yöneticisi
Site Yöneticisi


Kayıt: Aug 12, 2010
İletiler: 22

İletiTarih: Cum Ağu 27, 2010 11:32 pm Alıntıyla Cevap GönderBaşa dön

...................

BİRİNCİ TAVSİYE
KELİME-İ TEVHİD'İN FAZİLETİ
Ebu Hureyre (ra) tarafından şöyle rivayet edilmiştir:" Dedim ki: "Ya Rasulallah, kıyamet günü şefaatinle insanların en mutlusu olan kimdir? Rasulallah (sav) şöyle buyurdu: Ey Ebu Hureyre, senin hadise olan düşkünlüğünden dolayı senden önce hiçbir kimsenin bu hadisten sormayacağını tahmin etmiştim. Kıyamet günü şefaatimle insanların en mutlusu olan; ihlasla, kalbi veya gönlü ile LA İLAHE İLLALLAH, diyen kimsedir. " (Buhari)
Ubade Bin Samit (ra)'dan Rasulullah (sav)'in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: "Kim tek olan Allah'tan başka ilah olmadığına, O'nun ortağının bulunmadığına, Muhammed'in kulu ve elçisi olduğuna, İsa'nın Allah'ın kulu ve eliçisi olup Meryem'e kendisinden gönderdiği ruhu olan kelimesi olduğuna, cennet ve cehennemin hak olduğuna şahadet ederse Allah onun üzerinde bulunduğu amele göre cennete koyar. " (Buhari, Müslim, Tirmizi). " Cennetin sekiz kapısından hangisinden isterse" ilavesi de mevcuttur.
Müslim'in diğer rivayeti ise şu şekildedir:" Kim Allah'tan başka ilah olmadığına, Muhammed'in de Allah'ın elçisi olduğuna şehadet ederse, Allah ona cehennemi haram kılar."

İKİNCİ TAVSİYE
TEVHİD ÜZERİNE GENEL TAVSİYELER
İbn-i Abbas (ra)'den rivayet edilmiştir: "Bir gün Hz. Peygamber (sav) terkisinde idim. Bana dedi ki: "Ey evlat! Ben sana bir takım kelimeler öğretiyorum; Allah'ı gözet ki O da seni gözetsin. Allah'ı gözet ki karşında bulasın. Bir şey istediğinde Allah'tan iste. Yardım talebinde bulunduğunda Allah'tan yardım iste. Şunu bil ki, bütün halk sana fayda vermek üzere birleşseler, ancak Allah'ın sana takdir ettiği kadar fayda verebilirler ve eğer bütün halk sana zarar vermek için birleşseler ancak sana Allah'ın takdir ettiği kadar zarar verebilirler. Kalemler kaldırıldı, sahifeler kurudu." (Tirmizi, Müsned).
Tirmizi'nin dışındaki bir rivayette ise şöyle buyurmuştur:" Allah'ı gözet ki önünde bulasın, Allah'ı rahatlıkta tanı ki O da seni sıkıntıda tanısın. Şunu bil ki başına gelmeyecek olan şeyin, sana isabet edeceği de yoktur ve senin başına gelecek olanın da gelmemesi yoktur. Bil ki yardım ve zafer sabretmekle olur. Sevinç üzüntü ile beraberdir. Sıkıntı ve güçlük te kolaylıkla beraber olur."

ÜÇÜNCÜ TAVSİYE
İLİM TAHSİL ETMENİN FAZİLETİ
Kubeysa b. El-Muhârik (ra)'ın şöyle dediği rivayet edilmiştir: "Rasulullah (sav)'in yanına gelmiştim. Bana:
-Ey Kubeysa seni buraya getiren nedir?, dedi.
Ben de:
-Yaşım ilerledi, kemiğim inceldi, sana geldim ki bana Allah'ın kendisiyle faydalandıracağı şeyleri öğretesin, dedim. Bunun üzerine Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
-Ey Kubeysa bir taşa, bir ağaca, bir toprak yığınına uğrasan sana mutlaka istiğfar eder. Ey Kubeysa sabah namazını kılınca üç defa:" Sübhanellahi'l-Azim ve bihamdihi" de. Körlükten, cüzzamdan ve felçten kurtulursun. Ey Kubeysa şöyle dua et:" Allahümme inni Es'eluke mimma indeke ve efid aleyye min rahmetike ve enzil aleyye min berekatikeğ Ey Allah'ım ben senin yanındakilerden isterim, bana lutfundan gönder, bana rahmetini yay, bereketinden üzerime indir. " (Müsned).
İşte bu değerli tavsiye ilim tahsili yapanın değerine delâlet eder.
Ebu'd-Derdâ (ra) tarafından rivayet edilen hadiste ise şöyle buyrulur:" Kim ilim elde edeceği bir yola girerse Allah'ta ona cennete giden yolu kolaylaştırır. Melekler ilim talibine yaptığı şeyden hoşnud olduklarından dolayı kanatlarını korlar. Alime gökte ve yerde olanlar hatta sudaki balıklar istiğfar getirip onun için Allah'tan bağışlama dilerler. Alimin Abid'e olan üstünlüğü dolunayın diğer yıldızlara olan üstünlüğü gibidir. Şüphesiz alimler peygamberlerin varisleridir. Muhakkak ki peygamberler ne bir dinar ne de bir dirhem miras bırakmazlar. Ama onlar ancak ilmi miras bırakırlar. Kim de onu alırsa büyük bir pay almış olur. " (Ebu Davud, Tirmizi, İbn-i Mace, İbn-i Hibban, Beyhaki)
Yine bu hususta Safvan b. Assâl el-MurâdŒ (ra)'dan rivayet edilen hadiste şöyle anlatır:" Peygamber(sav)'in yanına gelmiştim. O mescidde kırmızı hırkaya yaslanmıştı.
-Ya Resûl-i Ekrem (sav) ben ilim istemek için geldim, dedim. Bunun üzerine şöyle buyurdu:
-İlim talibine merhaba, muhakkak ki ilim talibine melekler kanatlarını gerer, sonra da istediği şeye karşı sevgi ve muhabbetlerinden birbirine girerek dünya semasına ulaşırlar. " (Müsned, Taberani, İbn-i Hibban, Hakim)

DÖRDÜNCÜ TAVSİYE
ZORDA KALANA YARDIM ETMEK
Abdullah b. Ömer(ra) tarafından Efendimiz(sav)'in şöyle buyurduğu rivayet edilmişti:" Müslüman müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu (başkasına da bırakıp) teslim etmez. Kim karedeşinin bir hacetinde bulunursa Allah'ta onun hacetinde bulunur. Kim bir müslümanı üzüntüsünden rahatlatırsa Allah'ta onu kıyamet günü üzüntülerinden rahatlatır. Kim müslümanı örterse Allah'ta onu kıyamet günü örter. " (Buhari, Müslim)
Bu hususta Ebu Hureyre (ra) tarafından da Hz. Peygamber(sav)'den şu hadis rivayet edilmiştir: "Kim bir mü'mine dünya üzüntülerinden bir üzüntüden dolayı nefes aldırırsa, Allah'ta ona kıyamet günü üzüntülerinden bir üzüntüden dolayı nefes aldırır. Kim sıkıntıda olana kolaylık sağlarsa Allah'ta ona dünya ve ahirette kolaylık sağlar. Kim bir müslümanı örterse Allah'ta onu dünya ve ahirette örter. Kul kardeşinin yardımında olduğu müddetçe Allah'ta o kulun yardımında olur. Kim ilim talep edeceği bir yola girerse Allah'ta ona bununla cenneti kolaylaştırır. Hiçbir topluluk yoktur ki, Allah'ın evlerinden bir evde Allah'ın kitabını okumak ve aralarında inceleyip araştırmak üzere toplansında üzerlerine sekine inmesin, rahmet onları kaplamasın, melekler onları kuşatmasın, Allah onları yanında bulunanlara anlatmasın. Kimi ameli geride kor ise onu soyu (öne geçirmek için) süratlendiremez. " (Müslim).

BEŞİNCİ TAVSİYE
ALLAH İÇİN SECDE ETMENİN FAZİLETİ
Ma'dân b. Ebi Talha (ra) anlatır: Rasulullah(sav)'in Mevlası Sevban ile karşılaştım ve ona şöyle dedim:
-Bana işlediğimde Allah'ın beni cennete koyacağı bir amel söyle veya diğer bir rivayete göre;
-(Allah'a en sevimli olan ameli) Bunun üzerine bir müddet sustu, sonra ben tekrar sordum, yine sustu, sonra üçüncü defa sordum şöyle dedi:
-Ben bu konu hakkında Rasulullah (sav)'e sordum. O da bana:" Çok secde etmeye bak. Çünki Allah için yaptığın her secde ile Allah seni bir derece yükseltir, senden bir hatayı da siler. " (Müslim, Tirmizi, Nesei, İbn-i Mace).
Ubâde b. es-Sâmit (ra)'ın Rasulullah(sav)'ı şöyle derken işittiği rivayet edilmiştir:" Allah için secde yapan hiçbir kul yoktur ki, Allah ona bu secde ile bir hasene(sevap) yazıp ondan da bir seyyieyi(günahı) silmesin ve onu secde ile bir derece yükseltmesin. Bu sebeple secdeyi çok yapınız. " (İbn-i Mace).
Yine bu hususta Huzeyfe(ra)'ın Efendimiz'in şöyle dediği rivayet edilir" Allah'ın, kendisini yüzünü yere koymuş secde eder halde iken kulunu gördüğü halden Allah'a daha sevimli gelebilecek kulun hiçbir hali yoktur. " (Taberani el-Evsat'ta zikreder).

ALTINCI TAVSİYE
SADAKANIN FAZİLETİ
Ka'b b. Ucre (ra)'dan Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:
" -Ey Ka'b b. Ucre haram kazançla beslenip büyüyen ne kan ne de et cennete giremez, cehennem ona daha uygundur.
-Ey Ka'b b. Ucre insanlar sabahleyin iki şekilde çıkarlar;(Birisi vardır ki) nefsinin esaret zincirini çözerek çıkan bu sebeple de onu azat edendir, (diğeri) ise onu bağlıyarak çıkar.
-Ey Ka'b b. Ucre; namaz yakınlıktır, oruç da zırhtır, sadaka ise tıpkı kırağının parlak taştan akıp gittiği gibi hataları söndürür. " (İbn-i Hibban).
Muâz b. Cebel(ra) şöyle anlatır:" Peygamber(sav) ile beraber bir seferde idik. (Sonra Muaz(ra) hadisi anlatır, hadisin bir bölümü de şöyledir:)Peygamber (sav) dedi ki:
-Ey Muaz sana hayır kapılarını göstereyim mi? Ben de:
-Evet göster Ya Rasulullah, dedim. Rasulullah şöyle buyurdu:
-Oruç zırhtır, sadaka ise suyun ateşi söndürdüğü gibi hataları söndürür. " (Tirmizi).
" Şüphesiz sadaka sahibinden kabirlerin ateşini söndürür. Ancak ve ancak mü'min Kıyamet Günü sadakasının gölgesinde gölgelenir. " (Taberani, Beyhaki).
Meymune b. Sa'd(ra) şöyle anlatır:" Ya Rasulellah bize sadakanın durumunu açıkla dedim, şöyle buyurdu: Şüpesiz sadaka Allah rızası için olupta sevabı da Allah'tan bekleyen için ateşten onu perdeleyip engel olur. " (Taberani).

YEDİNCİ TAVSİYE
iKİ REKAT KUŞLUK NAMAZI İLE HER AYDAN ÜÇGÜN ORUÇ TUTMANIN FAZİLETİ
Ebu Hureyre (ra)'ın şöyle dediği rivayet edilmiştir:" Benim dostum (sav) bana her aydan üçgün oruç tutmamı, iki rekat kuşluk namazı kılmamı yatmadan öncede vitir namazını kılmamı tavsiye etti. " (Buhari, Müslim, Tirmizi, Ebu Davud, Nesei).
İbn-u Huzeyme'nin kitabında ise şu lafızla rivayet edilmiştir:" Benim dostum (sav) terk etmediğim üç şeyi tavsiye etti; vitir namazını kılmadan uyumamamı, iki rekat kuşluk namazını bırakmamamı, çünki kuşluk namazı Allah'a yönelenlerin namazıdır, her aydan da üçgün oruç tutmamı. "
Abdullah b. Amr b. el-ås (ra) Rasulullah (sav)'ın şöyle buyurduğunu söylemiştir:" Her aydan üçgün oruç tutmak bütün sene oruç tutmaktır. " (Buhari, Müslim).
Ebu Zer(ra)'dan Efendimiz(sav)'in şöyle dediği rivayet edilmiştir:" Sabaha çıkan sizin her bir ekleminden dolayı bir sadaka vardır;şu var ki her bir tesbih bir sadakadır. Her bir tahmid bir sadakadır, her bir tekbir bir sadakadır. İyiliği emretmek bir sadakadır. Kötülükten alıkoymak bir sadakadır. Kuşluk vakti kılınan iki rekat namaz da bunu karşılar. " (Müslim).
Yine Ebu Zer (ra) şöyle dediği rivayet edilmiştir:" Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:Kim her aydan üçgün oruç tutarsa bu bir yıl oruç tutma demektir. " Allah Taala da Kitab'ında bu hükmü tasdik için şöyle buyurmuştur:" Kim bir hasene getirirse ona on misli vardır. " (En'am:160). Bu nedenle birgün on güne tekabül eder. " (Tirmizi, Nesei, İbn-i Mace, Müsned, İbn-i Huzeyme)
Abdullah b. Amr (ra)'dan şu hadis rivayet olunur ki:Bir adam Rasulullah(sav)'a oruç hakkında soru sormuştu. O da şöyle buyurdu:" Her ayın onüçüncü, ondördüncü ve onbeşinci gününde üçgün oruç tutmaya bak. " (Taberani, el-Evsat'ta rivayet eder).
Cerir(ra) da Rasulullah (sav)'den şu hadisi rivayet etmiştir:" Her aydan üçgün oruç tutmak bir sene oruç tutmaktır. Her ayın onüçü, ondördü ve onbeşinin sabahı Eyyamu'l-Biyd'dir. " (Nesei, Beyhaki).

TESBİH NAMAZI
Tabiinden İkrime, İbn-i Abbas(ra)'dan şu hadisi rivayet eder:" Rasulullah(sav) şöyle dedi:
-Ey Abdulmuttalib oğlu Abbas, Ey amcacığım Abbas, sana bir şey vereyim mi? Sana bir şey ağışlayayım mı?Sana bir şey hediye edeyim mi? Sana on tane günahlar dan bağışlatıcı haslet bildireyimmi ? bunu yaptığında Allah senin, önceki ve sonraki, eski ve yeni olan, gerek bilerek gerekse hata olarak yaptığın, gerek küçük gerek büyükgizli ve açık on tane özelliği bağışlar ;dört rekat namaz kılarsın, her rekatında Fatiha Suresini okursun, İlk rekatın kıraatını bitirdikten sonra ayakta iken " Subhanellahi vel-Hamdülillahi ve la ilahe illallahü vellahü ekber" diye onbeş defa söylersin, sonra rukuya varırsın, rukuda iken yine bu duayı on defa söylersin, sonra başını rukudankaldırır on defa daha söylersin, sonra secdeye varırsın ve secdede iken de on defa söylersin, sonra başını secdeden kaldırır yine on defa söylersin, sonra secde eder yine on defa söylersin, sonra başını kaldırırsın yine on defa söylersin. Tüm bunlar bir rekatta yetmişbeş tanedir. Bunları dört rekatta da yaparsın. Eğer bunu her günde bir defa kılmaya gücün yeterse yap. Eğer gücün yetmezse her cumada bir defa yap. Eğer yapamazsan her ayda bir defa yap. Eğer yapamaz isen her senede bir defa yap. Eğer yapamaz isen ömründe bir defa yap. " (Ebu Davud, İbn-i Mace, İbn-i Huzeyme). (1)

DOKUZUNCU TAVSİYE
ALLAH'TAN BAÚIŞLAMA VE AFİYET DİLEYİNİZ
Ebu'l-Fadl el-Abbas b. Abdi'l-Muttalib(ra) şöyle demiştir:" Ya Rasulallah bana Allah'tan isteyeceğim birşey öğret" dedim, şöyle buyurdu:" Allah'tan afiyet isteyiniz. " Birkaç gün durdum, tekrar:" Ya Rasulellah bana Allah'tan isteyeceğim birşey öğret" dedim. Bana şöyle buyurdu:" Ey Abbas, Ey Rasulullah'ın amcası Allah'tan dünya ve ahirette afiyet isteyiniz" . (Tirmizi).
-Şimdi biz burada Rasulullah(sav)'den rivayet edilen ve Ashab'ına öğrettiği bazı duaları getireceğiz.
İbn-i Ömer (ra)'ın şöyle dediği rivayet edilmiştir:" Rasulullah(sav) Ashab'ına şu kelimelerle dua etmeden meclisinden nadiren kalkardı:" Allah'ım bizimle sana karşı olan isyanların arasında engel olacak korkundan, bizi cennetine ulaştıracak taatından ve bize dünya musibetlerini kolaylaştıracağın yakin (sarsılmaz iman)'den bizlere taksimet. Yaşattığın müddetçe bizleri, kulaklarımızdan, gözlerimizden ve kuvvetlerimizden yararlandır. Bunları ölümümüze kadar kalıcı kıl. öcümüzü yalnız bize zulmedenlere karşı kıl. Bize karşı düşmanlık edenlere bizlere zafer nasibeyle. Musibetimizi dinimiz üzerine kılma, dünyayı en büyük kaygımız ve ilmimizin ulaşabileceği yerde kılma. Bizim üzerimize merhamet etmeyenleri de musallat etme. " (Tirmizi).
------------------------------------------------
(1) Tesbih namazı diye isimlendirilen bu namazın görüldüğü gibi fazileti büyüktür. Ey müslüman kardeşim gücün yettiğince buna önem ver. Allah bizi ve seni hayırda muvaffak kılsın. Bazı alimler tesbih namazı hadisinin rivayet tariklerini zayıf görmüştür. İbn-i Abbas hadisi hasen hadis şartlarına yakındır. Ancak rivayet zincirindeki tek ravinin çokluğundan ve diğer namazlara şekil itibariiyle ayrıcalık arzetmesi nedeniyle şaz'dır. İbn-i Teymiye bu hadisi zayıf görmüştür. İmam Zehebi ise bu konuda durmuş bir şey söylememiştir. Ebu Mensur ed-Deylemi Müsnedü'l-Firdefs'te:" Tesbih namazı isnat yönüyle en sıhatli ve en meşhur namazdır" demiştir. Beyhaki ise:" Abdullah b. Mübarek bu namazı kılardı. Salih insanlar bunu birbirlerine aktarırlardı" demiştir. Abdullah b. Mübarek'ten önce yaşamış olan Abdülaziz b. Ebi Davud:" Kim cenneti istiyorsa tesbih namazına devam etsin" demiştir. Şafilerden Ebu Hamid, El-Cüveyni, El-Gazali ve diğerleri bu namazın müstehab olduğunu belirtirler.

Ebu Hureyre (ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:" Kim Allah Taala'nın, şiddet ve üzüntü anlarında duasını kabul etmesini istiyorsa rahatlık anında da duayı çok yapsın. " (Tirmizi).
Abdullah b. Mesud(ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet eder:" Ey Allah'ım ben senden hidayet, takva, iffet ve zenginliği isterim. " (Müslim).
Târık b. eşyem el-Eşcâi(ra) şöyle demiştir:" Bir adam müslüman olduğunda Peygamber (sav) ona namazı kılmayı öğretir sonra da şu kelimelerle dua etmesini emrederdi;Allah'ım beni bağışla, bana merhamet et, beni hidayete eriştir, bana afiyet ver ve beni rızıklandır. " (Müslim).
Yine Müslim'in diğer bir rivayetinde Hz. Târık(ra) Peygamber(sav)'den şunu işitmiştir ki:Bir adam O'na gelip şöyle demiştir:
-Ya Rasulellah Rabbimden birşey istediğimde nasıl diyeyim?. O da şöyle buyurdu:
-Şöyle de; Allah'ım beni bağışla, bana merhamet et, bana afiyet ver ve beni rızıklandır. İşte tüm bunlar sana dünya ve ahiretini toplar. "
Ebu Hureyre(ra)'ın şöyle dediği rivayet edilmiştir:" Rasulullah (sav) şöyle dedi:" Allah'ım üzerinde bulunduğum işimin(hatalardan) koruyucusu olan dinimi benim için islah et. İçerisinde geçimim olan dünyamı da benim için islah et. İçerisinde son mercim, dönüşüm olan ahiretimi de benim için islah et. Benim için bütün iyiliklerde hayatı artır. ölümü de bana her türlü şer ve kötülükten rahat kıl. " (Müslim).
Ebu İmame (ra) şöyle demiştir:" Rasulullah(sav) öyle bir dua etti ki biz ondan hiçbir şeyi ezberleyip muhafaza edemedik. Bunun üzerine de:
-Ya Rasulellah Sen pek çok dua ettin ki biz onlardan birşey ezberliyemedik, dedik. Şöyle buyurdu:
-Size tüm bunları toplayan şeyi göstereyim mi? Şöyle dersin:Allah'ım Peygamberin Muhammed (sav)'in Senden istetiklerinin hayırlı olanlarından Senden isterim. Peygamberin Muhammed(sav)'in Sana sığındığı şeyin şerli olanlarından da Sana sığınırız. Sen ki kendisinden yardım talebedilesin. Sonuç Sanadır. Allah'tan başka hiçbir kuvvet ve engel yoktur. " (Tirmizi).

ONUNCU TAVSİYE
ORUÇ TUTMANIN FAZİLETİ
Ebu Umare (ra)'ın şöyle dediği rivayet edilmiştir:
" -Ya Rasulellah bana bir amel emret, dedim. Şöyle buyurdu:
-Oruç tutmaya bak. Şu bir gerçektir ki onun yerine geçecek birşey yoktur.
-Ya Rasulellah bana bir amel emret dedim, şöyle buyurdu:
-Oruç tutmaya bak. Şu bir gerçektir ki onun yerine geçecek birşey yoktur.
-Ya Rasulellah bana bir amel emret dedim, şöyle buyurdu:
-Oruç tutmaya bak. Şu bir gerçektir ki onun bir benzeri yoktur. " (İbn-i Huzeyme, Nesei).
Nesei'nin rivayeti şu lafızladır:" Rasulullah bana Allah'ın kendisi ile beni faydalandıracağı bir iş emret, şöyle buyurdu:Oruç tutmaya bak. Şu bir gerçektir ki onun bir benzeri yoktur. "
Diğer bir rivayet ise şöyledir:" Ya Rasulellah bana kendisi ile cennete gireceğim bir amel göster, dedim. Şöyle buyurdu:Oruç tutmaya bak. Şu bir gerçektir ki onun bir benzeri yoktur. " Ravi sözüne şöyle devam etmiştir:" Onlara misafir gelmesi hariç, Ebu Umame(ra)'ın evinde gündüz duman görünmezdi. " (İbn-i Hibban).
Şu hadisi de iyi düşünmemiz gerekir.
Ebu Said (ra)'ın Rasulullah (sav)'in şöyle dediği rivayet edilmiştir:" Allah yolunda bir gün oruç tutan bir kul olmasın ki Allah bu yüzden dolayı onun yüzünü cehennemden yetmiş yıl uzaklaştırmasın. " (Buhari, Tirmizi, Müslim, Nesei).

ON BİRİNCİ TAVSİYE
ALLAH'a TEVBE ETMENİN FAZİLETİ
Ağarr b. Yesar el-Müzeni(ra) Rasulullah (sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:" Ey insanlar, Allah'a tevbe ediniz, O'ndan bağışlama dileyiniz. Ben bile günde yüz defa tevbe ediyorum. " (Müslim).
Ebu Hureyre(ra)'ın şöyle dediği rivayet edilmiştir:" Rasulullah(sav)'i şöyle derken işittim:" Allah'a yemin olsun ki ben günde yetmişten fazla Allah'tan bağışlanma dileyip, O'na tevbe ediyorum. " (Buhari).
Efendimiz(sav)'in hizmetkarı Ebu Hamza Enes b. Malik el-Ensari(ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:" Allah kulunun tevbesine, sizden birinizin çölde devesini kaybettiği haldeyken devesini bulmasından daha çok sevinir. " (Buhari, Müslim).
Müslim'in rivayeti ise şöyledir:" Allah, kulunun kendisine tevbe ettiği sırada onun tevbesine sizden birinizin şu haldeki durumundan da çok sevinçlidir ki sizden biriniz çöl bir arazide bineğinde iken, bineği üzerinde yiyeceği ve içeceği olduğu halde birden kaybolur, o da buna üzülüp bir ağaca gelip bineğine üzgün bir halde iken ağacın gölgesinde uzanmış olduğu sırada birden onu yanında ayakta durur bulur, yularından tutar, sonra da sevincinin şiddetinden dolayı:" Allah'ım sen benim kulumsun ben de senin rabbinim" deyipte hata eder. "
Ebu Musa Abdullah b. Kays el-Eşari(ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:" Allah Taala gündüz günah işleyenin tevbe etmesi için gece elini açar. Gece günah işleyenin tevbe etmesi için de güneşin batışından doğuşuna kadar gece elini açar. " (Müslim).

ON İKİNCİ TAVSİYE
İSLAM ESASLARI
Muaz b. Cebel(ra)'ın şöyle dediği rivayet edilmiştir:" Rasulullah(sav) ile beraber bir seferde idim. Bir gün yakınında bulundum. Beraber yürürken:
-Ya Rasulellah beni cennete koyan, cehennemden de uzaklaştıran bir amel bildir, dedim. Şöyle buyurdu:
-Sen gerçekten büyük bir şeyden sordun. Ama bu Allah'ın kendisine kolaylaştırdığı kimseye mutlaka kolay gelir. Allah'a O'na ortak koşmadan kulluk edersin, namazı dosdoğru kılarsın, zekatı verirsin, Ramazan orucunu tutarsın, Kabe'i de haccedersin.
Sonra şöyle buyurdu:" Sana hayır kapılarını göstereyim mi?" . Ben de:
-Evet Ya Rasulellah , dedim. Şöyle buyurdu:" Oruç zırhtır, sadata suyun ateşi söndürdüğü gibi hataları söndürür. Kişinin gecenin ortasında kıldığı namazdır. " Sonra da şu ayeti okudu:" Yanları yataklardan uzak durur(az uyurlar), Rablerine ümit ve korku iledua ederlerve kendilerine verdiğimiz rızıklardan harcarlar. " (Secde:16). Sonra şöyle buyurdu:" İşin başını, temel direğini, en üst noktasını bildireyim mi?" . Ben de:" Evet bildir, Ya Rasulullah" dedim. Şöyle buyurdu:" İşin başı İslam'dır, temel direği namaz, en üst noktası da Cihat'tır. " Sonra şöyle buyurdu:" Bunların hepsini tutanı bildireyim mi?" . Ben de:" Evet bildir Ya Rasulellah" dedim. Dilini işaret etti ve:" Şunu tutmandır" buyurdu. Ben dedim ki:" Ya Rasulellah biz konuştuklarımızdan sorguya çekilecekmiyiz" . Şöyle buyurdu:" Hay Allah hayrını versin, insanlar dillerinin ekip biçtiğinden başka yüzüstü cehenneme sürülürler mi?" . (Tirmizi, Nesei, İbn-i Mace, Müsned).

ONÜÇÜNCÜ TAVSİYE
ANNE BABAYA İYİ DAVRANMAK
Ebu Hureyre(ra)'ın şöyle dediği rivayet edilmiştir:" Bir adam Rasulullah(sav)'e geldi ve şöyle dedi:
-Ya Rasulellah benim güzel muamele etmeme insanlardan en çok kim hak sahibidir?" . Şöyle buyurdu:
-Annendir.
-Sonra kimdir?, dedi.
-Annendir, buyurdu.
-Sonra kimdir?, dedi.
-Annendir, buyurdu.
-Sonra kimdir?, dedi.
-Babandır, buyurdu. " (Buhari, Müslim).
Ebu Hureyre(ra)'dan gelen bir diğer rivayette lafız şöyledir:" Ya Rasulellah güzel muameleye en çok hak sahibi olan kimdir?" . Şöyle buyurdu:" Annendir, sonra yine annendir, sonra yine annendir, sonra da babandır, sonra da sana yakın olanlardır. " (Müslim).
Yine Ebu Hureyre(ra)'dan Hz. Peygamber(sav)'in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:" Yaşlandıkları sırada anne ve babasına, bunların birisine yahut her ikisine erişipte sonra da cennete giremeyen kişinin burnu sürtülsün, sonra yine burnu sürtülsün, sonra yine burnu sürtülsün. " (Müslim).

ONDÖRDÜNCÜ TAVSİYE
NAMAZA DEVAM ETMEK
Abdullah b. ömer (ra) Hz. Peygamber(sav)'in bir gün namazı andığı ve şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:" Kim namaza devam ederse onun için namaz Kıyamet Günü'nde kurtuluş, burhan ve nur olur. Kim de devam etmez ise onun ne kurtuluşu, ne burhanı ve ne de nuru olur. Kıyamet Günü de Karun, Firavn, Haman ve Ubey b. Halef ile beraber olur. " (Müsned).
Enes (ra) şöyle demiştir:" Namaz Hz. Peygamber(sav)'e Miraç Gecesi'nde elli vakit olarak farz kılınmış, sonra da beş vakte kadar indirilmiştir. Sonra da şöyle nida edilmiştir:" Ey Muhammed şu bir gerçektir ki katımda söz değiştirilemez. Sana bu beş vakitle elli vakit sevabı vardır. " (Buhari, Müslim, Tirmizi, Nesei, İbn-i Mace).
Ebu Katâde kanalı ile Hz. Peygamber(sav)'in şöyle dediği rivayet edilmiştir:" Allah şöyle buyurdu:" Ben ümmetine beş vakit namaz farz kıldım ve kendi katımda da şu sözü verdim ki kim bu beş vakit namazı vaktinde riayet ederek gelirse onu cennete koyarım. Kim de buna riayet etmez ise benim katında onun için bir söz yoktur. " (Ebu Davud).
Ebu Hureyre(ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:" Ne dersiniz. Sizin birinizin kapısında bir nehir olsa da ondan her gün beş defa yıkansa onun kirinden birşey kalır mı?" . Oradakiler:" -Hayır onun kirinden birşey kalmaz " dediler. Rasulullah da şöyle buyurdu:" İşte beş vakit namaz da böyledir. Allah onlarla hataları yokedip siler. " (Buhari, Müslim, Tirmiz, İbn-i Mace, Nesei).
Amr b. Said anlatır:" Hz. Osman(ra)'ın yanında idim. Abdest almak için su istedi ve şöyle dedi:" Rasulullah(sav)'i şöyle derken işittim:" Hiçbir müslüman kişi yoktur ki ona farz namazın vakti gelirde namazın abdestini, huşuunu, rukusunu, güzelce yapsında, namazdan önceki büyük günah işlemediği haldeki diğer günahlarını örtmesin . Bu durum her zaman için de böyledir. " (Müslim).
Osman b. Affan(ra) Rasulullah(sav)'i şöyle derken işittiğini rivayet etmiştir:" Kim cemaatle yatsı namazını kılarsa o sanki gecenin yarısını ihya etmiş gibidir. Kim de cemaatle sabah namazını kılarsa o sanki gecenin tümünü ihya etmiş gibidir. " (Müslim)
Ebu Musa (ra) Rasulullah(sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:" Kim sabah ve ikindi namazını kılarsa cennete girer. " (Buhari, Müslim).

ONBEŞİNCİ TAVSİYE
GÜZEL AHLAK
Ebu Derdâa (ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:" Kıyamet Günü kulun mizan terazisinde güzel ahlaktan daha ağır gelen bir şey yoktur. Şüphesiz Allah çirkin işler yapan ve kötü söz söyleyene kızar. " (Ebu Davud, Tirmizi).
Ebu Hüreyre(ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:" Mü'minlerin iman bakımından en olgunu ahlakça en güzel olanıdır. Sizin en hayırlınız ailesine hayırlı olanınızdır. " (Ebu Davud, Tirmizi).
Câbir (ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:" Şüphesiz Kıyamet Günü meclis ve sohbet bakımından bana en yakın ve sevimli olanınız ahlakça güzel olanlarınızdır ve Kıyamet Günü meclis ve sohbet bakımından bana en uzak ve çirkin olanınız gevezelik, boşboğazlık yapan ve müteveyhik olan kimsedir. "
" -Ya Rasulelah müteveyhik nedir?" dediler. Şöyle buyurdu:
" -Kibirli olanlardır. " (Tirmizi).

ONALTINCI TAVSİYE
NAMAZIN SONUNDA SöYLENİLEN DUALAR
Muaz b. Cebel(ra) Rasulullah(sav)'in elinden tutup şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:" Ey Muaz vallahi Ben seni seviyorum. " Muaz (ra) da:" Anam babam Sana fada olsun Ya Rasulellah ben de Seni seviyorum dedi. " Rasulullah:" Sana tavsiyede bulunuyorum. Ey muaz her namazın ardından şu duayı hiç bırakma:" Allahümme E inni alazikrike ve şükrike ve hüsni ibadetike (Allah'ım bana Seni zikretme, şükretme ve Sana güzel ibadet etmeme yardım et.) " (Ebu Davud, Nesei, İbn-i Huzeyme, İbn-i Hibban).
Ebu Hureyre (ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:" Kim her namazdan sonra otuzüç defa Allah'ı tesbih eder(Subhanallah der), otuzüç defa Allah'a hamdeder(Elhamdülillah der), otuzüç defa tekbir getirir(Allahu Ekber der) ki bu doksan dokuz eder, sonra da:" La ilahe illallahu vahdehu la şerikelehü, lehü'l-Mülkü ve lehü'l-Hamdü ve hüve alaküllişeyin Kadir (Tek olan Allah'tan başka ilah yoktur, O'nun ortağı da yoktur, mülkiyet O'nundur, hamd O'nundur, O herşeye kadirdir. )" der de yüze tamamlarsa günahları deniz köpüğü kadarda olsa bağışlanır. " (Müslim).
Sa'd b. Ebi Vakkas(ra) Rasulullah (sav)'in her namazın ardından şu kelimelerle Allah'a sığındığını rivayet etmiştir:" Allahümme inni eûzü bike minel cübni vel buhli ve eûzü bike en uradde ila erzelil umri, ve eûzü bike min fitneti'd-Dünya, ve eûzü bike min fitneti'l-Kabri Allah'ım ben cimrilik ve korkaklıktan Sana sığınırım, ömrümün en aşağısını döndürülmekten Sana sığınırım, dünya fitnesi ve imtihanından Sana sığınırım, kabir imtihanından Sana sığınırım.)" (Buhari).
Mü'minlerin annesi Cüveyriye b. el-Haris(ra) Bir gün Rasulullah(sav) sabahleyin erkenden O sabah namazını mescidinde kılarken yanından ayrıldığını sonra kuşluk vaktinde hâlˆ mescidinde otururken Rasulullah'ın tekrar yanına geldiğini ve şöyle buyurduğunu anlatır:" seni bıraktığım halde hâlâ öylece duruyor musun?" . Ben de:" Evet" dedim. Bunun üzerine Rasulullah(sav) şöyle buyurdu: " Ben senden sonra dörk kelime söyledim, eğer bugünden beri söylediklerinle tartılsalar onlar daha ağır gelir:" Subhanelahil AzŒm ve bi Hamdihi adeda halgıhi ve rızâ nefsihi ve zŒnete arşıhi ve midâde kelimâtihiğYüce Allah'ı yarattıklarının sayısınca, gönlünün rızasınca, arşıalasının ağırlığınca ve kelimelerinin mürekkebince tesbih eder, hamdederim".) (Müslim).

ONYEDİNCİ TAVSİYE
ZİKRİN FAZİLETİ
Abdullah b. Busr(ra) bir adamın Rasulullah(sav)'e şöyle dediğini rivayet etmiştir:" Ya Rasulellah İslam Şeriatı'nın kanunları bana çok gelmiştir. Bu nedenle bana yapabileceğim bir şey bildir. " Rasulullah şöyle buyurdu:" Dilinin Allah'ı zikirle devamlı ıslak kalmasıdır. " (Tirmizi, İbn-i Mace, Hakim, İbn-i Hibban).
Muaz b. Cebel(ra) kanalıyla bir adamın Rasulullah(sav)'e şöyle sorduğu rivayet edilmiştir:" Mücahidlerin hangisi ecir bakımından daha büyüktür?" . Rasulullah şöyle buyurdu:"
-Allah Taala'yı en çok ananlarıdır. " Adam:" Salihlerin hangisi ecir bakımından daha büyüktür?" dedi. Rasulullah:" Allahû Teâla (cc)'yı en çok ananlarıdır. " buyurdu. Sonra adam namazı, zekatı, haccı, sadakayı, bunların hepsini söyledi. Rasulullah(sav) ise:" Allah Taala'yı en çok zikredenleridir" diyordu. Ebu Bekr(ra) Ömer (ra)'a:" Ey Ebu Hafs Allah'ı ananlar herşeyi götürdüler" dedi. Bunun üzerine Rasulullah(sav):" Evet" dedi. " (Müsned, Taberani).

ONSEKİZİNCİ TAVSİYE
NEFSİ TERBİYE ETMEK
Zeydu'l-Hayr(ra)'ın şöyle dediği rivayet edilmiştir:" Ya Rasulellah, Allah'ın kendisi hakkında hayır dilediği kişideki Allah'ın alameti ile hayır dilemediği kişideki Allah'ın alameti nedir, bana bildir. " Şöyle buyurdu:
" -Ey Ebu Zeyd nasıl sabahladın?. " Ben de:" Hayrı ve hayır ehlini isteyerek. Eğer hayra kudretim yetebildi ise ona yöneldim. Eğer kaçırdımsa buna üzüldüm, onu arzuladım" dedim. Şöyle buyurdu:" İşte bu Allah'ın hayır dilediği kişideki Allah'ın alametleridir. Eğer sana Allah bu alametlerin dışındaki şeyleri dileseydi sana onları hazırlardı. " (Razzin).
Ebu Hureyre (ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:" Peygamberlerin sünnetlerinden dört şey vardır. Bunlar;haya, koku sürme, evlenme ve misvak kullanmadır. " (Tirmizi).
Ebu Hureyre (ra) Rasulullah (sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:" Size hayırlı ve şerli olanınızdan haber vereyim mi?" bunu üç defa söyledi. Oradakiler:" Evet bildir" dediler. Şöyle buyurdu: " Sizin hayırlınız, hayrı umulup şerrinden de emin olunandır. Şerliniz de hayrı umulmayıp şerrinden de emin olunmayandır. " (Tirmizi).
Ebu Bekre(ra)'ın şöyle dediği rivayet edilmiştir:" Rasulullah(sav)'e şöyle soruldu:
-İnsanların hangisi daha hayırlıdır?, O da şöyle buyurdu:
-ömrü uzun olupta ameli iyi olandır.
-İnsanların hangisi şerlidir?, dediler. Şöyle buyurdu:
-ömrü uzun olupta ameli kötü olandır. " (Tirmizi).

ONDOKUZUNCU TAVSİYE
GÜNAHLARI BIRAKIP, ALLAH'a İTAAT EDİP O'nu ZİKRETMEYE SARILMAK
Ümmü Enes (ra)'ın şöyle dediği rivayet edilmiştir:" Ya Rasulellah bana tavsiyede bulun. " Rasulullah şöyle buyurmuştur:" Günahlardan hicret et(terket), zira bu hicretin en faziletlisidir. Farzlara devem et, zira bu cihadın en faziletlisidir. Allah'ı zikri de çok yap, çünkü sen Allah'a çok zikirden daha sevimli bir şey getiremezsin. " (Taberani).
Ebu Hureyre(ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:" Allah şöyle buyurur: Ben kulumun Bana olan zannının yanındayım ve Beni zikrettiğinde onun yanında olurum. Eğer Beni kendi içinde anarsa Ben de onu kendi içimde anarım. Eğer Beni bir toplulukta anarsa Ben de onu ondan daha hayırlı bir toplulukta anarım. Eğer Bana bir karış yaklaşırsa Ben ona bir kulaç yaklaşırım. Eğer Bana bir kulaç yaklaşırsa Ben ona iki kulaç yaklaşırım. Eğer Bana yürüyerek gelirse Ben de ona koşarak gelirim. " (Buhari, Müslim, Tirmizi).
Muaviye(ra) şöyle anlatır:Hz. Peygamber(sav) mescidde zikir halkasının yanına çıktı ve:" Sizi buraya hangi şey oturttu?" diye sordu. Onlarda:" Allah'ı zikretmek, bizi İslam'a eriştirip bunula bize bağışta bulunduğu şeylere hamdetmek için oturduk" dediler. O da şöyle dedi:" Allah için söyleyin, sizi ancak bu mu oturttu?" dedi. Onlar:" Vallahi bizi ancak bu oturttu" dediler. O da şöyle dedi:" Bakın Ben sizi itham ettiğim için yemin ettirmedim. Ancak şu var ki bana Cebrail geldi ve Allah Taala'nın sizinle meleklere iftihar edip öğündüğünü bildirdi. " (Müslim, Tirmizi, Nesei).

YİRMİNCİ TAVSİYE
SABAH NAMAZINDAKİ İKİ REKAT NAMAZIN FAZİLETİ
Abdullah b. Ömer (ra) şöyle anlatır:" Bir adam şöyle dedi:" Ya Rasulellah bana öyle bir amel göster ki Allah onunla beni faydalandırsın. " Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:" Sabah namazının iki rekat sünnetine devam et, zira bunda fazilet vardır. " (Taberani).
Yine Abdullah b. ömer(ra) demiştir ki:" Rasulullah(sav)'i şöyle derken işittim:" Sabah namazından önceki iki rekat namazı bırakmayınız. Çünkü bu namazda rağbet ve iyilikler vardır. "
Hz. Aişe(ra) Peygamber(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:" Sabah namazının iki rekatı, dünya ve dünyadaki olan herşeyden daha hayırlıdır. " (Müslim, Tirmizi).
Müslim'in rivayetin de ise:" İki rekat, bana bütün dünyadan daha sevimlidir. "

YİRMİBİRİNCİ TAVSİYE
NAMAZDA İKEN SAÚA SOLA DöNMEMEK
Enes (ra)'dan şöyle rivayet edilmiştir: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:" Ey oğulcuğum namazda iken sağa sola dönmekten sakın, çünkü namazda böyle dönmek tehlikelidir. " (Tirmizi).
Ebu Hureyre(ra)'dan şöyle rivayet edilmiştir: Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:" Kul namaza durduğunda o Rahman olan Allah'ın huzurundadır. Eğer sağa sola dönerse Allah Taala;Kime dönüyorsun?. Benden daha hayırlısına mı?. Ey Adem oğlu Bana yönel, Ben yönelip döndüğün şeylerin hepsinden daha hayırlıyımdır. " (El-Bezzar).

YİRMİİKİNCİ TAVSİYE
İHLASLI OLMAK
Muaz b. Cebel(ra) Yemen'e gönderildiğinde Rasulullah(sav)'e:" Ya Rasulellah bana tavsiyede bulun " dediği O'nun da şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:" Dininde ihlaslı ol, az amel sana yeter. " (Hakim).
Sevban(ra) Rasulullah(sav)'in şöyle derken işittiğini rivayet etmiştir:" Muhlislere ne mutlu. Onlar hidayet yolunun ışıklarıdır. Onlardan tüm karanlık fitneler uzaklaşır. " (Beyhaki).
Ebu İmame (ra) Rasulullah(sav)'ten rivayet ettiği hadiste şöyle denilmiştir:" Aziz ve celil Allah ameli ancak ihlaslı ve kendi rızası için yapıldığında kabul eder. (Ebu Davud, Nesei).

YİRMİÜÇÜNCÜ TAVSİYE
ALLAH'a BİR HACETİ OLAN KİMSENİN NE YAPACAÚI HAKKINDADIR
Abdullah b. Evfa (ra) Rasulullah (sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:" Kimin Allah'a veya Adem oğlundan birisine bir haceti olursa, o kişi bir abdest alsın ve abdesti de güzelce alsın ve iki rekat namaz kılsın. Sonra Allah'a hamd ve senada bulunsun, Peygamber'e de salat getirsin ve sonunda da şöyle desin:" Halim ve Kerim olan Allah'tan başka ilah yoktur. Yüce arşın Rabbini tesbih ederiz. Hamd alemlerin Rabbi olan Allah'a mahsustur. Allah'ım Senden rahmetinin gereklerini, mağfiretinin azimetlerini, her türlü iyilikten ganimet, her türlü kötülükten de selamet isterim. Benim için bağışlamayacağın bir günah, gidermeyeceğin bir üzüntü, rızana uygun olan yerine getirmeyeceğin ber hacet bırakma Ey merhamet edenlerin en merhametlisi. " (Tirmizi, İbn-i Mace).
İbn-i Mace'nin rivayetinde:" Ey merhamet edenlerin en merhametlisi" sözünden sonra şu ilave vardır:" Sonra da dünya ve ahiret işlerinden dilediğini ister. Şüphesiz Allah herşeyi takdir eder.

HACET NAMAZI VE DUASI
Osman b. Hanif(ra) şöyle anlatır:" Rasulullah (sav)'e bir ama geldi ve:" Ey Rasulellah Allah'a gözümdeki perdeyi açması için dua et" dedi. Peygamberimiz:" İstersen seni bırakayım sabret" dedi. Adam :" Ya Rasulellah gözümün kaybı bana çok zor gelmiştir" dedi. O da:" Git abdest al sonra da iki rekat namaz kıl sonra da şöyle de:" Ey Allah'ım ben Rahmet Peygamberi Peygamberim Muhammed ile Sana yöneliyor, Senden istiyorum. Ey Muhammed ben Rabbine Seninle gözümü açması için yöneliyorum. Allah'ım O'nu benim hakkımda şefaatçi kıl, beni kendime de şefaatçi kıl, " sonra adam gözleri açılmış olarak geri döner. " (Tirmizi, Nesei, İbn-i Mace, İbn-i Huzeyme, Hakim).

YİRMİDÖRDÜNCÜ TAVSİYE
NEFSİN AFETLERİ
Ebu Zer (ra) anlatır:Rasulullah(sav) şöyle buyurdu:" Üç kişi vardır ki Allah Kıyamet Günü onların yüzüne bakmaz, onlarla konuşmaz ve onları temize çıkarmaz. Onlara acıklı bir azap ta vardır. " . Rasulullah bunu üç defa söyledi. Ben de:" Bunlar hüsrana uğradı, zarar ettiler, kim bunlar?" dedim. Şöyle buyurdu:" Yürürken kibirle elbisesini uzatan, yaptığı iyiliği başa kakan ve yalan yeminle malını sarfedendir. " (Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, Nesei).
Ebu Berze el-Eslemi(ra) Rasulullah (sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:" Sizin hakkınızda ençok korktuğum şey karınlarınızda ve belden aşağınızdaki sapıklık şehvetler ve fitneleridir. " (Razzin).
Cabir b. Abdillah el-EnsârŒ(ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:" Zulümden sakınınız, zira zulüm Kıyamet Günü'nün zulumat ve karanlıklarıdır. Cimrilikten de sakınınız, zira cimrilik sizden öncekileri helak etmiş ve onları kanlarını dökmeye mahrem dokunulmazlıklarını helal saymaya taşımıştır. " (Müslim).
Cündüb(ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:" Kim (başkasının gizli kusurlarını) duydurup işittirirse Allah'ta onu duydurup işittirir. Kim (başkasının gizli kusurlarını) görürse Allah'da onu görür. " (Buhari, Müslim).

YİRMİBEŞİNCİ TAVSİYE
ALLAH'tan İSTEMEK
Cabir(ra), diğer bir nüshaya göre İbn-i ömer(ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet temiştir:" Kim Allah ile sığınma isterse onu koruyun ve kim Allah ile isterse ona veriniz kimde sizi çağırır davet ederse ona icabet ediniz. Size iyilik yapanı ödüllendiriniz. Eğer onu ödüllendirecek birşey bulamazsanız kendinizin onu ödüllendirdiğinizi görmesi için ona dua edin. " (Ebu Davud, Nesei, İbn-i Hibban, Hakim).
" Allah rızası için " diyerek birşey istemenin yasaklığı hakkında ise şu hadis mevcuttur:
Rafi(ra) Rasulullah(sav)'in şöyle dediğini rivayet etmiştir:" Allah rızası için diyerek dilenen Rahmetten uzaktır. Kendisinden Allah rızası için istenilipte isteyene vermeyen de Rahmetten uzaktır. " (Taberani).

YİRMİALTINCI TAVSİYE
FATİHA SURESİ HAKKINDA
Ebu Hureyre(ra) Rasulullah(sav)'i şöyle derken işittiğini rivayet etmiştir:" Allah Taala şöyle buyurmuştur:" Namazı Benimle kulum arasında iki bölüme ayırdım. Kulum için de istetiği vardır. " Diğer bir rivayette ise şöyledir:" Namazın yarısı Benim, yarısı da kulumundur. Kul, " el-Hamdülillahi Rabbilalemin" dediğinde, Allah:" Kulum Bana hamdetti" buyurur. Kul:" er-Rahmanirrahim" dediğinde, Allah:" Kulum Beni övdü" buyurur. Kul:" Maliki yevmiddin" dediğinde, Allah:" Kulum Beni yüceltti" buyurur. Kul:" Ancak Sana kulluk eder ve ancak Senden yardım isteriz" dediğinde, Allah:" Bu Benimle kulum arasındadır. Kuluma da istediği vardır" buyurur. Kul:" İhdinassıratalmüstakim, Sıratallezine enamte a'leyhim ğayril mağdûbi aleyhim veladdallin" dediğinde, Allah:" Bu kulum içindir ve kuluma da istediği vardır" buyurur. " (Müslim).
Ebu Said el-Mualli(ra) şöyle anlatır:" Mescidde namaz kılıyordum. Rasulullah(sav) beni çağırdı, ben hemen çağrısına cevap vermedim. Sonra yanına vardım ve:" Ya Rasulellah ben namaz kılıyordum" dedim. Bunun üzerine şöyle buyurdu:" Allah:" sizi çağırdığında Allah ve Rasulüne cevap veriniz" (Enfal:24), dememişmidir. Sonra şöyle dedi:" Sana mescidden çıkmadan önce bir sure öğreteceğim ki bu sure Kur'an'daki en büyük suredir. " Elimden tuttu ve mescidden çıkmayı istetiğimizde ben:" Ya Rasulellah, Sen:" Kur'an'daki en büyük sureyi sana öğreteceğim" demiştin" dedim. Şöyle buyurdu: " El-Hamdülillahi Rabilalemin ki bu es-Sebu'l-Mesâni(Yedi çift övgüdür) ve Bana verilen en büyüksuredir. " (Buhari, Ebu Davud, Nesei, İbn-i Mace).

YİRMİYEDİNCİ TAVSİYE
KUR'AN'DAKİ BAZI SURE VE AYETLERİN FAZİLETLERİ HAKKINDA
Enes(ra), Rasulullah(sav)'in Ashab'ından bir adama şöyle dediğini rivayet etmiştir:
" -Sen evlendin mi?. Adam:
-Hayır, vallahi Ya Rasulellah benim yanımda evlenecek bir şeyde yoktur, dedi. Rasulullah:
-Yanında " Kul huvallahü Ahad. . . " yokmudur?, buyurdu. adam:
-Vardır, dedi. Rasulullah:
-Bu Kur'an'ın üçte biridir. Yanında " iza cae Nasrullahi vel-Feth. . . " yok mudur?, buyurdu. Adam:
-Vardır, dedi. Rasulullah:
-Bu Kur'an'ın dörtte biridir. Evlen, evlen, buyurdu. " (Tirmizi).
İhlas Suresi, Ayetel Kürsi ve Amenerrasulü hakkında ise şunları zikredebiliriz:
Muaz b. Enes el-Cüheni(ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:" Kim " Kul-Huvallahü Ahad. . . " sonuna kadar on defa okursa Allah o kişiye cennette bir köşk yapar" . Bunu üzerine Hz. Ömer b. Hattab (ra) :" Ya Rasulellah o zaman biz de çokça yaparız" dedi. Rasulullah(sav) Allah daha çoktur ve daha iyidir" buyurdu. " (Müsned).
Ebu Zer(ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:" Allah, Bakara Suresini iki ayetle bitirmiştir ki bu ikisini Bana arşının altındaki hazinesinden vermiştir. Onları öğreniniz ve çocuklarınıza ve kadınlarınıza öğretiniz. Zira o iki ayet namazdır, Kur'an'dır, duadır. " (Hakim).
Mü'minlerin annesi Aişe(ra) şöyle anlatır: "-Rasulullah(sav) seriyyenin başında bir adam gönderdi. Bu kişi namazda arkadaşlarına kıraat okuyor ve " Kul hüvallahü Ahad..." ile bitiriyordu. Seriyye Medine'ye dönünce bunu Rasulullah (sav)'e bildirdiler. Rasulullah da:" Sorun bakalım bunu hangi şeyden dolayı yapıyormuş?" dedi. Onlarda sordular. Adam:" Çünkü bu Sure Rahman olan Allah'ın sıfatıdır. Ben de bunu okumayı çok seviyorum" dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav):" Ona haber verin ki Allah onu seviyor buyurdu. " (Buhari, Müslim, Nesei).
Ebu Hureyre(ra) şöyle anlatır: "-Rasulullah(sav) beni Ramazan ayının zekatını korumakla görevlendirmişti. Birden bana birisi belirdi ve yiyeceklerden almaya başladı. Ben de hemen onu yakaladım:" Seni Rasulullah'a götüreceğim" dedim. Adam:" Ben muhtaç birisiyim, yanımda bakıma muhtaç ailem vardır. Ben de şiddetli sıkıntıdayım" dedi. Ben de onu serbest bıraktım. Sabaha çıktığımda Rasulullah(sav):" Ey Ebu Hureyre dün esirin ne yaptı?" buyurdu. Ben de:" Ya Rasulellah, ihtiyacından ve bakmakla sorumlu olduğu ailesinden şikayette bulundu. Ben de ona acıdım ve bırakıverdim" dedim. Bunun üzerine şöyle buyurdu:" Bak o yalan söyledi. Tekrar geri gelecektir" . Onun tekrar geri döneceğini Rasulullah(sav) sözünden öğrendim ve onu gözetledim. Birden belirip geldi ve yiyecekten alıyordu. Ben de:" seni mutlaka Rasullulah(sav)'e götüreceğim dedim. " O da:" beni bırak ben ihtiyaç sahibiyim. Bakmakla sorumlu olduğum ailem vardır. Bir daha dönmem" dedi. Ben de ona acıdım ve salıverdim. Sabaha çıktığımda Rasulullah(sav) bana:" Ey Ebu Hureyre dünkü esirin ne yaptı?" dedi. Ben:" Ya Rasululah ihtiyacından ve bakmakla sorumlu olduğu ailesinden şikayette bulundu, ben de ona acıdım. Bırakıverdim" dedim. Şöyle buyurdu:" O yalan söyledi ve tekrar geri dönecek" . Ben de üçüncü sefer gelmesini gözetledim. O da birden geldi, yiyecekten alıyordu, ben onu hemen tuttum ve :" Seni Rasulullah'a götüreceğim. Bu üçüncü defa gelmenin sonudur. Sen dönmeyeceğini söyleyip söz veriyorsun, sonra tekrar dönüyorsun" dedim. Adam:" Beni bırak ben sana birtakım kelimeler öğretirim. Allah onlarla seni faydalandırır" dedi. Ben:" Nedir onlar?" dedim. Adam: " Yatağına girdiğinde Ayetül Kürsiyi oku. Zira senin başında devamlı sabaha kadar Allah tarafından gönderilmiş muhafız bekler, sana şeytan yaklaşamaz" dedi. Ben de onu salıverdim. Sabaha çıktığımda Rasulullah(sav):" Dün esirin ne yaptı?" dedi. Ben de:" Ya Rasulellah bana Allah'ın kendileriyle beni faydalandıracağı bir takım kelimeler öğreteceğini sözverdi, ben de onu salıverdim" dedim. Rasulullah(sav):" Onlar nedir?" dedi. Ben de:" Yatağına girdiğinde Ayetül Kürsiyi oku. Bana dedi ki" Senin başından devamlı sabahlayana kadar Allah tarafından gönderilmiş bir muhafız bekler. Sana şeytan yaklaşamaz" dedi. Bunun üzerine Rasulullah:" Bak o yalancı birisi olduğu halde sana doğru söylemiştir. Üç gündür kiminle karşılaştığını biliyor musun Ey Ebu Hureyre?" dedi. Ben de:" Hayır" dedim. " O şeytandır" dedi. " (Buhari).
Übey b. Ka'b(ra)'dan babasının şunu bildirdiği rivayet edilmiştir:" Kendilerinin hurmaların kurutulduğu ve saklandığı bir ambar vardı. Arasıra buraya uğrar ve hurmaları eksilir görür. Bir gece burayı bekler. Aniden yeni yetme bir oğlan çocuğu şeklinde bir canlı belirdi, selam verdi, o da selamını aldı ve:" Sen nesin?İnsan mı?Cin mi?" dedi. " Cin" dedi. " Elini uzat" dedim. Baktım sanki eli köpek eli gibi tüyleri de köpek tüyü gibiydi. " Seni bu işi yapmaya yönelten nedir?" dedim. O:" Bana senin sadakayı sevdiğin ulaştı, bu nedenle senin yiyeceğinden birşeyler almayı istedim" dedi. Ben de:" Sizden bizi ne korur?" dedim. O da:" Şu ayet, Ayetül Kürsi " dedi. Babası:" Ben de onu bıraktım" demiştir. Übey sabahleyin Rasulullah(sav)'e gider ve durumu bildirir. Rasulullah:" Pis herif doğru söyledi" demiştir. (İbn-i Hibban).
İhlas ve Felak-Nas Surelerinin fazileti hakkında ise şu hadisleri zikredebiliriz:
Muaz b. Abdullah b. Hubeyb babasının şöyle dediğini rivayet etmiştir:Babası şöyle anlatır: " Yağmulu ve zifiri karanlık bir gecede bize namaz kıldırması talebiyle mescide çıktık. O'nu bulunca " söyle" dedi. Bir şey söylemedim. Sonra" söyle" dedi. Ben yine birşey söyliyemedim. Sonra tekrar " söyle" dedi. Ben de:" Ya Rasulellah ne söyliyeyim?" dedim. O da:" Sabah ve akşama çıktığında Kul hüvallahü ahad, Felak, Nas Surelerini üç defa oku. Herşeye karşı sana yeter" dedi. " (Ebu Davud, Tirmizi).
Ukbe b. Amir(ra) Rasulullah (sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:" Bu gece indirilen bir benzeri görülmemiş ayetleri bilmedinmi ki bunlar " Kul euzu bi Rabbil Felak ve Kul euzu bi Rabbin-Nas" 'dır. " (Müslim, Tirmizi, Ebu Davud, Nesei).
Diğer bir rivayette ise şöyledir:" Rasulullah (SAV) ile beraber bir seferde yürüyordum. Bana:" Ey Ukbe okunan hayırlı iki sureyi öğreteyim mi?" buyurdu ve bana Felak ve Nas Surelerini öğretti. " Ebu Davud'un rivayetinde ise şöyledir:" Rasulullah(sav) ile beraber Cuhfe ile Ebva arasında yürürken birden bizi zifiri karanlıkla rüzgar sardı. Rasulullah(sav) de Felak ve Nas Sureleri'ni okuyarak Allah'a sığınmaya başladı ve şöyle diyordu:" Ey Ukbe bu ikisi ile Allah'a sığın. Hiçbir kimse bunların bir benzeriyle bunlar kadar Allah'a sığınamaz. "
Cabir b. Abdillah(ra) Rasulullah(sav)'in şöyle dediğini rivayet etmiştir:" Oku ey Cabir" . Ben de:" Anam babam Sana kurban olsun, ne okuyayım?" dedim. " Felak ve Nas Sureleri'ni oku" buyurdu. Ben de bu ikisini okudum. Bana şöyle dedi:" Bu ikisini oku. Bu ikisinin bir benzerini asla okuyamazsın. " (Nesei, İbn-i Hibban).
Kullanıcı bilgilerini gösterKişisel ileti gönder
İletileri göster:      
Yeni Başlık GönderCevap Gönder


 Forum Seçin:   



Sonraki başlık »
« Önceki başlık
Bu forumda yeni konular açamazsınız
Bu forumdaki iletilere cevap veremezsiniz
Bu forumdaki iletilerinizi değiştiremezsiniz
Bu forumdaki iletilerinizisilemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © 2001, 2002 phpBB Group :: Tüm saatler GMT +2 Saat



Web sitemiz PHP-Nuke (© 2003) kodlarına sahiptir. PHP-Nuke GNU/GPL lisansı altında dağıtılan ücretsiz yazılımdır.